Süper Lig'e çıkmak için yıllar yılı mücadele vermiş, şehirde Süper Lig'e (zamanında Birinci Lig) çıkmanın onur meselesi haline geldiği fakat bir kaç kez yaklaşmasına rağmen ancak iki yıl önce bunu başarabilmiş takımdır.
Efendim 1972-73 sezonunda Sivasspor 1.lige çıkmak için mücadele ediyordu ve lider olduğu sezonda son maça gelinmişti. Son maçta galip gelmesi halinde şampiyon olacaktı. Rakibi ise puan olarak o sezon ligden düşmesi garanti olan Karşıyaka idi. Son maçı evinde oynayacak olan Sivasspor yöneticileri, o kadar çok takıma güveniyordu ki rakip takımın yöneticilerine (o zamanki başkanı Pertev Mola) "Bu maçı kesin alacağız" diyordu. (Hani şimdi yazarız şike mike kanıtlayamayız olmaz, bu ifade daha iyi oldu)
Efendim maç berabere giderken Sivasspor gol üstüne gol kaçırıyordu. 4 eylül stadı'nı dolduran taraftarlar ilk defa 1.lige çıkacak olmanın umuduyla hop oturup hop kalkıyorlardı.
Derken son dakikalarda Sivasspor bir penaltı kazandı. Penaltıyı o zamanki Sivasspor golcüsü Naci kullanacaktı. Naci penaltıyı kaçırdı ve maç 0-0 berabere bitti. Maçın hemen ardından sahaya inen taraftarlar Naci'nin penaltı kaçıran bacağını kırdı. Sivasspor o sene 1.lige çıkamadı ve 2005'e kadar sabretmek zorunda kaldı.
Kaynak: Naci'nin ayağının alçıya alınmasında görevli memur. (babam)
4 eylül stadı'ndaki maçlara gittiğinizde iki tür taraftar ile karşılaşırsınız:
- Kendi tabirleri ile en moderin küfürleri eden Çılgınlar58 grubu: Bu grup herkesin genel olarak bildiği taraftar grubudur. Toplu tezahürat yapar ve tezahüratlar genellikle dört büyüklerin tezahüratlarına benzer.
- Normal taraftarlar: Genellikle toplu tezahürat yerine bireysel tezahüratta bulunurlar. Üzeri açılmamış sözleri bu taraftarın içinde iken keşfedebilirsiniz. Mesela sinirlenen bir çiftçi amca, rakibin futbolcusunun enüğüne cücüğüne söver.
Efendim 1972-73 sezonunda Sivasspor 1.lige çıkmak için mücadele ediyordu ve lider olduğu sezonda son maça gelinmişti. Son maçta galip gelmesi halinde şampiyon olacaktı. Rakibi ise puan olarak o sezon ligden düşmesi garanti olan Karşıyaka idi. Son maçı evinde oynayacak olan Sivasspor yöneticileri, o kadar çok takıma güveniyordu ki rakip takımın yöneticilerine (o zamanki başkanı Pertev Mola) "Bu maçı kesin alacağız" diyordu. (Hani şimdi yazarız şike mike kanıtlayamayız olmaz, bu ifade daha iyi oldu)
Efendim maç berabere giderken Sivasspor gol üstüne gol kaçırıyordu. 4 eylül stadı'nı dolduran taraftarlar ilk defa 1.lige çıkacak olmanın umuduyla hop oturup hop kalkıyorlardı.
Derken son dakikalarda Sivasspor bir penaltı kazandı. Penaltıyı o zamanki Sivasspor golcüsü Naci kullanacaktı. Naci penaltıyı kaçırdı ve maç 0-0 berabere bitti. Maçın hemen ardından sahaya inen taraftarlar Naci'nin penaltı kaçıran bacağını kırdı. Sivasspor o sene 1.lige çıkamadı ve 2005'e kadar sabretmek zorunda kaldı.
Kaynak: Naci'nin ayağının alçıya alınmasında görevli memur. (babam)
4 eylül stadı'ndaki maçlara gittiğinizde iki tür taraftar ile karşılaşırsınız:
- Kendi tabirleri ile en moderin küfürleri eden Çılgınlar58 grubu: Bu grup herkesin genel olarak bildiği taraftar grubudur. Toplu tezahürat yapar ve tezahüratlar genellikle dört büyüklerin tezahüratlarına benzer.
- Normal taraftarlar: Genellikle toplu tezahürat yerine bireysel tezahüratta bulunurlar. Üzeri açılmamış sözleri bu taraftarın içinde iken keşfedebilirsiniz. Mesela sinirlenen bir çiftçi amca, rakibin futbolcusunun enüğüne cücüğüne söver.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder