Üniversite yıllarında genelde iki haftada bir Zara'ya, köye giderdim (çamaşırlar ve yiyecek malzemesi almak için) Cuma gider, Pazar dönerdim.
Zara'dan kalkıp Sivas'a giden minibüsler 1 saatte bir kalkar ve polis kontrolü sebebiyle ayakta yolcu almazlar. Sivas ve Zara arasındaki mesafe 70 kilometredir. Neyse ben Zara'dan yaklaşık 15 km sonraki bir noktada belkiyorum. Tabi minibüs yanımdan geçip gidiyor. Ayakta yolcu almıyor. Ne yapacağım bu durumda? Buzun üzerinde bir saat sonra geçecek minibüsü bekleyeceğim ya da yoldan geçen tırlara otostop çekeceğim.
ve evet öyle oldu. 4 yıl tırlarla gidip geldi bu talebe (Talebe babamın bana taktığı bir tür sıfat. Ben ona tevhid-i tedrisat'tan bahsettim ama o benimle ticari ilimler akademisini bitirmeden böyle mevzuda fikir teatisine girmek istemedi.)
Yol boyunca tır şoförlerinin ikramlarını aldım ama hiçbirini yemedim. (Buna leblebi de dahil)
Nasıl olduysa her muhabbet eninde sonunda "kızlar" konusuna döndü:
- Üniversitede gızlar veriyolar mı?
- Ya var tabi öyle şeyler.
- Biz gelsek bizim de olur mu?
- Nasıl yani?
- Ya senin arkadaşların vardır. Kızlar falan. Beni tanıştırsan yani olmaz mı bizim iş.
Hay goduklarım ya. Lan sen "dır" şoförüsün. Ben zaten kendime zor buluyorum kimi sokacam senin gıllı koynuna? İşte böyle geçip gitti yıllar. Dır şoförlerinin fantezilerini dinleye dinleye...
Zara'dan kalkıp Sivas'a giden minibüsler 1 saatte bir kalkar ve polis kontrolü sebebiyle ayakta yolcu almazlar. Sivas ve Zara arasındaki mesafe 70 kilometredir. Neyse ben Zara'dan yaklaşık 15 km sonraki bir noktada belkiyorum. Tabi minibüs yanımdan geçip gidiyor. Ayakta yolcu almıyor. Ne yapacağım bu durumda? Buzun üzerinde bir saat sonra geçecek minibüsü bekleyeceğim ya da yoldan geçen tırlara otostop çekeceğim.
ve evet öyle oldu. 4 yıl tırlarla gidip geldi bu talebe (Talebe babamın bana taktığı bir tür sıfat. Ben ona tevhid-i tedrisat'tan bahsettim ama o benimle ticari ilimler akademisini bitirmeden böyle mevzuda fikir teatisine girmek istemedi.)
Yol boyunca tır şoförlerinin ikramlarını aldım ama hiçbirini yemedim. (Buna leblebi de dahil)
Nasıl olduysa her muhabbet eninde sonunda "kızlar" konusuna döndü:
- Üniversitede gızlar veriyolar mı?
- Ya var tabi öyle şeyler.
- Biz gelsek bizim de olur mu?
- Nasıl yani?
- Ya senin arkadaşların vardır. Kızlar falan. Beni tanıştırsan yani olmaz mı bizim iş.
Hay goduklarım ya. Lan sen "dır" şoförüsün. Ben zaten kendime zor buluyorum kimi sokacam senin gıllı koynuna? İşte böyle geçip gitti yıllar. Dır şoförlerinin fantezilerini dinleye dinleye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder