Erkeklerin kafa şişirmek için anlattıkları anılardır.
Sıkıcı askerlik anıları ile sürekli ama sürekli serbest çağrışımlarla olayları hatırlayan insan, sanki hayatındaki en önemli şey askerlikmiş gibi başlar anlatmaya, ardı arkası gelmez hikayelerin.
Örnek verecek olursak.
- Ya Seyfettin abi Erzurum'un plakası kaç?
- Yirmibeş. Lan olm biz askerde tüm plakaları ezbere bilirdik.
- Aman abi başlama gene ya.
- Bak bak dinle. Şimdi yat içtiması alınırken nöbetçi beklerdik. O sırada mesela askerliğinin bitmesine 25 gün kalmış bir asker, bir alt devresinin sırtına atlardı. Alttaki de bağırmaya başlardı. Isparta'dan kalktı tren (bu askerlik yapılan şehir) Erzurum'da yaptı fren (bu da kaç gün kaldı ise o sayı plakası olan il) dedemin şafağı 25, alkışlamayan dötveren. Sonra herkes alkışlardı o askeri.
- Hıı ne güzel.
- Alkış dedim de aklıma geldi. Biz acemiyken bi Ahmet çavuş vardı. "Yürüyüş Kararı" saydırırken sürekli öndeki takımın çavuşuna laf atardı. Bak şöyle. "Vur vur inlesin, Süleyman çavuş dinlesin, saymasını öğrensin" diye. Ne günlerdi be. O öyle diyince gaza gelir daha çok bağırırdık.
- Ee adam işi biliyormuş.
- Ama komik adamdı vesselam. Bize hep kızlarla ilgili yürüyüş kararı saydırırdı. Bak mesela şeyi söylettirirdi.
- Abi başka konudan konuşsak?"
- Lan dur ayda yılda bir anlatasım gelmiş dinle. Ahmet çavuş söyletirdi: "Buuuu asker dışarı, çıııııkamaz çıkamaz. Yâri şöyle bir tutup, öpemez!" diye saydırırdı. O her "öpemez!" dediğinde biz de "öperiz!" derdik. 3-4 kere söylettikten sonra "öp!" derdi biz de "mmmmuuuah, oh beee!" derdik. Ne gülerdik ya.
- Abi erotik yayına geçtin sen.
- Ha bak onu unutmuştum. "Aç Aç" geldi bizim oraya. Çocuklarla gittik ama travesti kılıklı iki kadın vardı hiç unutmam.
- Abi nolcak bu x takımının hali (konuyu değiştirme çabası)
- Lan bizim üsteğmen vardı. Neydi adı unuttum. Bu çok kısa boyluydu. Hatta benim çavuş rütbesi bunun üsteğmen rütbesinden yukardaydı. Arkadaşlara söylerdim gülerlerdi. Adam kısaydı ama ne yapayım. Gerçi o öttürürdü bizi ama işte dedin ya x takımı diye, bu acayip top oynardı. Kısaydı ama çok çevikti. Bir gün ben bunun beşliğinden geçirip sonra dönüp gülmüştüm. Yazıcıya söylemiş bana 3-5 gece nöbeti kitliyordu sürekli, ama iyi adamdı.
- ...
- Erol olm, alo, amanın ne oldu lan, bayıldın mı lan, kendine gel, bak bizim astsubayın tokatlaması gibi tokatlarım lan seni, ayıl lan, lan ayıl!
Borazan
Sıkıcı askerlik anıları ile sürekli ama sürekli serbest çağrışımlarla olayları hatırlayan insan, sanki hayatındaki en önemli şey askerlikmiş gibi başlar anlatmaya, ardı arkası gelmez hikayelerin.
Örnek verecek olursak.
- Ya Seyfettin abi Erzurum'un plakası kaç?
- Yirmibeş. Lan olm biz askerde tüm plakaları ezbere bilirdik.
- Aman abi başlama gene ya.
- Bak bak dinle. Şimdi yat içtiması alınırken nöbetçi beklerdik. O sırada mesela askerliğinin bitmesine 25 gün kalmış bir asker, bir alt devresinin sırtına atlardı. Alttaki de bağırmaya başlardı. Isparta'dan kalktı tren (bu askerlik yapılan şehir) Erzurum'da yaptı fren (bu da kaç gün kaldı ise o sayı plakası olan il) dedemin şafağı 25, alkışlamayan dötveren. Sonra herkes alkışlardı o askeri.
- Hıı ne güzel.
- Alkış dedim de aklıma geldi. Biz acemiyken bi Ahmet çavuş vardı. "Yürüyüş Kararı" saydırırken sürekli öndeki takımın çavuşuna laf atardı. Bak şöyle. "Vur vur inlesin, Süleyman çavuş dinlesin, saymasını öğrensin" diye. Ne günlerdi be. O öyle diyince gaza gelir daha çok bağırırdık.
- Ee adam işi biliyormuş.
- Ama komik adamdı vesselam. Bize hep kızlarla ilgili yürüyüş kararı saydırırdı. Bak mesela şeyi söylettirirdi.
- Abi başka konudan konuşsak?"
- Lan dur ayda yılda bir anlatasım gelmiş dinle. Ahmet çavuş söyletirdi: "Buuuu asker dışarı, çıııııkamaz çıkamaz. Yâri şöyle bir tutup, öpemez!" diye saydırırdı. O her "öpemez!" dediğinde biz de "öperiz!" derdik. 3-4 kere söylettikten sonra "öp!" derdi biz de "mmmmuuuah, oh beee!" derdik. Ne gülerdik ya.
- Abi erotik yayına geçtin sen.
- Ha bak onu unutmuştum. "Aç Aç" geldi bizim oraya. Çocuklarla gittik ama travesti kılıklı iki kadın vardı hiç unutmam.
- Abi nolcak bu x takımının hali (konuyu değiştirme çabası)
- Lan bizim üsteğmen vardı. Neydi adı unuttum. Bu çok kısa boyluydu. Hatta benim çavuş rütbesi bunun üsteğmen rütbesinden yukardaydı. Arkadaşlara söylerdim gülerlerdi. Adam kısaydı ama ne yapayım. Gerçi o öttürürdü bizi ama işte dedin ya x takımı diye, bu acayip top oynardı. Kısaydı ama çok çevikti. Bir gün ben bunun beşliğinden geçirip sonra dönüp gülmüştüm. Yazıcıya söylemiş bana 3-5 gece nöbeti kitliyordu sürekli, ama iyi adamdı.
- ...
- Erol olm, alo, amanın ne oldu lan, bayıldın mı lan, kendine gel, bak bizim astsubayın tokatlaması gibi tokatlarım lan seni, ayıl lan, lan ayıl!
Borazan